GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Talat Atilla
YAZARLAR
4 Nisan 2020 Cumartesi

İmamoğlu’nun irtifası… Yavaş Yavaş… İktidar ve Murat Ongun!

 

 

Meteoroloji merakımdan bilirim…

Rüzgarların hızı anemometre adı verilen aletlerle ölçülür. Rüzgarların oluşmasının nedeni komşu iki yer arasındaki basınç farkıdır. İki yer arasındaki basınç eşitlenince rüzgar da durur!

Bu girizgahın nedeni, İmamoğlu kasırgasının giderek meltem rüzgarına dönüşümüne yolculuk yapmak…

İmamoğlu’nu siyaseten yükselten, iktidar ve İmamoğlu arasındaki siyasi basıncın farklı olma ihtimaliydi.

Bu ihtimale bir de konjonktür eklenince…

Kendisi için hayal ötesi bir şey gerçekleşti!

1984-1987 yılları arasında ANAP Trabzon merkez ilçe başkanlığı yapan Hasan İmamoğlu’nun oğlu Ekrem İmamoğlu, CHP’den İstanbul’a şehremini seçildi.

Mevlana, “Kıymet bilmek; kaybedince arkasından ağlamak değil, yanındayken sımsıkı sarılmaktır.” demişti.

İmamoğlu da Murat Ongun’a sarıldı!

Ya da Ongun ona!

Her şey seçim döneminde Murat Ongun’un onlarca kameralar önünde sicil amiri gibi İmamoğlu’nu omuzlarından tutarak sertçe arabaya çekmesi ile başladı!

İktidarın 18 yılda biriktirdiği negatif etki o kadar büyüktü ki…

Seçmen bu tuhaf görüntülere “İradesi şüpheli biri nasıl İstanbul’u yönetecek?” demedi bile!

Ve İmamoğlu, 6-7 ay öncesine kadar muhalefetin en güçlü potansiyel Cumhurbaşkanı adaylığından...

İstanbul’u yönetemiyor mu? Yoksa, yanlış mı yaptık?” şüphesine savruldu…

Bu şüpheyi bazı CHP’li üst düzey yöneticilerin paylaştığını da BİLGİ olarak kayıtlara geçirmek isterim.

Ongun’u tanımam. Gazeteciliği fena değildi ama danışmanlığı berbat!

İmamoğlu’nu gazetecilerden el ense ile arabaya çekerek kurtaran (!) Ongun’un, sel İstanbul’u toplamış götürürken “Başkan tatilden gelmen lazım!” diyememesinden…

Kendisini İstanbul Otobüs A.Ş. yönetim kurulu başkanı yapan İmamoğlu’na “Ama ben kamyon şoförü değilim ki!” diye itiraz etmemesine kadar…

İmamoğlu’nun karizmasını kemiren onlarca faaliyette gözlerini yummasını izah etmek zor!

11 belediye başkanının ortak iradesini değiştiren İmamoğlu’na “Başkanım, bu diğer başkanların iradesine müdahaledir. Tepki çeker, yanlış!” diyemeyen/demeyen de Ongun

Neyse…

Tarihe “Her karar bir kaderdir. Karar verdiğimiz zaman kaderimiz başlar” sözü ile mütevazi bir not düşmek için yazdım bu satırları…

MANSUR YAVAŞ CUMHURBAŞKANI ADAYI OLABİLİR Mİ?

Dikkatinizi çekti mi?

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İmamoğlu’nun aksine sıfır polemikle çalışıyor.

Başarı/başarısızlık göreceli bir kavram elbette ama…

Yavaş’ın başarılı olduğunu düşünenlerin sayısının, başarısız olduğunu düşünenlere nazaran daha fazla olduğunu yazabilirim.

Hatta, “Sade, mütevazi ve çalışkan. Kavgayı da sevmiyor. Muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı neden olmasın?” diyen CHP ve İYİ Partili yetkililerin ifadelerine şahidim.

Olur, olmaz… Bu başka bir şey…

Ama bu algıyı oluşturacak enerjiyi yaymak bile bence bir başarı…

3 YANLIŞ… 3 DOĞRU…

 

YANLIŞLAR…

1.Sağlık Bilimi Kurulu Üyesi hocaların Corona ile ilgili farklı söylemleri…

2.Sokağa çıkma yasağı diye bas bas bağırılırken, Aile Bakanlığı yetkililerinin milleti postanelere dökmesi…

3.Elektrik/su gibi temel birkaç ihtiyacınızı 2-3 ay biz karşılıyoruz diyememesi…

 

DOĞRULAR…

1.Çok hızlı bir şekilde gazino, pavyon ve piknik alanları gibi potansiyel corona taşıyan yerleri kapatması…

2.Dolaşımın sınırlandırılmasını yüzde 80 oranında başarması…

3.Corona konusunda vatandaşı uyarmak için iletişimi organlarını verimli kullanması…

Yazarın Diğer Yazıları