Son günlerde iyice tırmandırılan mülteci ve göçmen istemiyoruz fitnesi ve algısının biliyoruz ki bir dış istihbarat destekli oyun olduğu apaçık aşikardır. Amaç ne göçmen nede mülteci sorunlarıdır. Tamamen Türkiye’yi böylesi bir iç fitne ile köşeye sıkıştırıp olası bir iktidar değişikliği yapma gayret ve çabasıdır. Ne yazık ki bu oyun maalesef ülkemizde siyasi partiler ve genel başkanları, sözde STK’LAR, sözde akademik çevreler, sözde yazılı ve görsel medya ve buna teşne sözde gazeteciler, sözde sanatçılar, en önemlisi kendini kimlik ve görüş olarak, kendine sözde demokrat ve solcuyum diyen şahıslar üzerinden yürütülmektedir. İşin asıl acınası boyutu da kimse kusura bakmasın demeyeceğim, bunu yapan o “HAŞHAŞİLER” bizzat kusura baksınlar ve üzerlerine alınsınlar ki ülkemize önceden gelen göçmen, mülteci ve ucu dışardalar bu işin başını tutup birlikte organize olup yapmaktadır. SORU/YORUM. Daha düne kadar Bulgar, Yunan, Rus, Sırp, Saddam HÜSEYİN’Lİ Irak faşizmi yani Halepçe soykırımına ve zulmüne uğrayanlar ve ülkemize getirilenler bugün, dünlerini hangi koşullar sonucu nerelerden geldiklerini unutup neden böyle ırkçı ve faşizan bir saldırganlıkla Osmanlı İmparatorluğu boyunca 630 sene kardeşçe yaşadığı Müslüman kardeşlerine karşı gaddar ve sadistçe faşist bir ruh haliyle saldırgan hale geldiler? Ve en can alıcı nokta bu ırkçılık ve faşistliği neden sözde milliyetçi ve sözde ulusalcı sözde Müslüman kimlikleriyle yapmaktalar? Dertleri gerçekten de uğradıkları bir haksızlığı dile getirmek mi? Yoksa küresel çete başlarının kirli oyunlarının bir figüranı olup onlardan imtiyaz kapmak mı? Her türlü cevap düşünülebilir. Lakin benim şahsi kanaatim dertleri boyunlarına geçirilmiş zincirlerin hakkını vermek ve satılmış ruhları ve benliklerinin karşılığı olan aldıkları fonların hakkını sahiplerine geri vermektir. Mesela şöyle bir düşünün 60 günü aşmış Ukrayna/Rusya savaşı boyunca ülkemize KONFOR içerisinde getirilen Ukraynalı mülteci göçmenler için neden sesleri çıkmaz bu ırkçı faşistlerin? Saç ve ten renkleri sarı, gözleri mavi, Dinleri Hristiyan veya Yahudi oldukları için olabilir mi? Ya da hiç duyduk mu bu ülkede UKRAYNA’LI göçmen/mülteci istemiyoruz dediklerini. Hadi bir soru daha özellikle HOCALI SOYKIRIMI hala tazeyken hafızalarımızda, bu sözde liderler AKŞENER/ÖZDAĞ/KILIÇDAROĞLU/KARAMOLLAOĞLU dörtlüsünün ağzından (üstelik AKŞENER bu ülkede İçişleri bakanlığı yapmış birisidir, kendi döneminde de bu ülkeye kaçak geçişler hep vardı) ülkemizde sayıları 100 binleri geçen KAÇAK ERMENİLER için defolup gitsinler veya iktidar olursak onları da geri göndereceğiz dediklerini.! Duyamazsınız çünkü onları o koltuklara oturtanlar buna izin vermez. Dinimiz İSLAM ne güzel bir Din ki ne kimsenin milliyetini ne geldiği yeri ne de kim olduğunu sorgular. Sevgili Peygamberimiz Muhammed Mustafa ne güzel ahlak sahibi ve timsali ki bizde onun ümmeti olduğumuz için kimseyi ne sorgular ne de yargılarız. “Yaratılanı yaratandan ötürü sever” mazlum olup zulme uğrayanı bağrımıza basar kollar koruruz. Ensar bilinci ile tıpkı çok önceden ülkemize kaçıp gelen zulme uğrayanları koruyup kolladığımız gibi. Bize düşen millet olarak devlet olarak ALLAH’IN rızasını gözetip, onlara kucak açıp, onları güvenli yurdumuzda misafir edip kendi yurtlarını güvenli hale getirdikten sonra asil ruhlu Mümin ve Ensar olarak onları güvenli yurtlarına nakletmektir. Kimsenin şüphesi olmasın. Devletimizin de yaptığı tam da budur. Bugün milliyeti ve etnik kimliği ne olursa olsun misafirlerimiz olan tüm bu insanlar üzerinden yakılmak istenen fitne ateşini “Ya Ensar olup hep birlikte söndüreceğiz ve oynadıkları bu kirli oyunları bozacağız ya da onların ırkçılığı ve faşistliğine boyun eğeceğiz…”
Bu aziz millet yakılmak istenen bu fitne ateşini söndürür ve oynanan bu oyunu da EVEL’ALLAH bozar…
Gerisini fitneciler ve onlara maşalık yapan piyonlar düşünsün…